Cherry Bee

Şirket Yatırımı Yaparken Kontrol Edilmesi Gereken Temel Göstergeler, Borç Oranı Nedir?

  • Yazım Dili: Korece
  • Baz Ülke: Tüm Ülkelercountry-flag
  • Ekonomi

Oluşturulma: 2024-09-06

Oluşturulma: 2024-09-06 12:55

Bir şirkete yatırım yaparken mutlaka kontrol edilmesi gereken önemli göstergelerden biri olan'Borçlanma Oranı'hakkında konuşacağız.

Şirket Yatırımında Temel Gösterge, Borçlanma Oranı Kavramını Anlamak

Borçlanma oranı, bir şirketin mali sağlamlığını değerlendirmek için kullanılan temel göstergelerden biridir ve şirketin toplam borçlarını öz sermayeye bölerek elde edilen orandır. Başka bir deyişle, şirketin kendi sermayesine göre ne kadar borcu olduğunu gösteren bir göstergedir.

Bu oran, çoğunlukla finans kuruluşları ve yatırımcılar tarafından şirketin borçlarını geri ödeme yeteneğini ve kredibilitesini değerlendirmek için kullanılır. Genellikle borçlanma oranı %100'ün altında ise şirketin mali durumu sağlıklı olarak değerlendirilirken, %200'ün üzerinde olması riskli olarak kabul edilir.

Örneğin, A şirketinin öz sermayesi 100 milyon TL ve toplam borcu 200 milyon TL ise borçlanma oranı %200 olur. Öte yandan, B şirketinin öz sermayesi 300 milyon TL ve toplam borcu 150 milyon TL ise borçlanma oranı %50 olur. Bu durumda, B şirketinin nispeten daha istikrarlı bir mali yapıya sahip olduğu söylenebilir.

Yatırımcılar, ilgili şirketin işletme koşullarını ve gelecekteki büyüme potansiyelini belirlemek ve uygun yatırım kararları almak için borçlanma oranı gibi çeşitli mali göstergeleri analiz etmelidir.

Borçlanma Oranının Önemi ve Şirket Analizinin Değeri

Borçlanma oranı, bir şirketin genel mali durumunu gösteren önemli göstergelerden biridir. Bunun önemli olmasının birkaç nedeni vardır.

  • Borçlanma oranı, şirketin borç ödeme yeteneğini gösterir.Yüksek borçlanma oranına sahip şirketlerin faiz ödemeleri ve anapara geri ödemelerinde zorluk çekme olasılıkları daha yüksektir. Bu durum, iflas veya diğer mali krizlere yol açabileceğinden yatırımcılar için bir risk faktörüdür.
  • Şirketin finansman yöntemini ve buna bağlı faiz maliyetlerini belirlemeye yardımcı olur.Borcu daha fazla kullanan şirketler için faiz maliyeti daha yüksek olduğundan karlılığı etkileyebilir. Bu nedenle, yatırımcıların yatırım kararlarını verirken bunu göz önünde bulundurması gerekir.
  • Şirketin büyüme potansiyelini ve sürdürülebilirliğini tahmin etmeye yardımcı olur.Düşük borçlanma oranına sahip şirketler, istikrarlı bir mali yapıya dayanarak aktif yatırımlar yapabilir ve büyümeyi hedefleyebilirken, yüksek borçlanma oranına sahip şirketlerin aşırı borç yükü nedeniyle büyümeleri kısıtlanabilir.

Borçlanma Oranı Hesaplama Yöntemi ve Gerçek Örnek Analizi

Borçlanma Oranı (Debt Ratio), bir şirketin toplam borçlarını öz sermayesine bölerek elde edilen orandır ve şirketin mali yapısının sağlamlığını değerlendirmek için kullanılan temel göstergelerden biridir. Formül şu şekildedir:

  • Borçlanma Oranı = (Toplam Borç / Öz Sermaye) x 100%

Örneğin, A şirketinin toplam borcu 1.000 milyar TL ve öz sermayesi 500 milyar TL ise borçlanma oranı %200 olur.

Gerçek bir örnek olarak, Samsung Electronics'in 2022 yılı 3. çeyrek mali tablolarına göre borçlanma oranını hesaplayalım. İlgili çeyreğin sonu itibariyle Samsung Electronics'in toplam borcu yaklaşık 309 trilyon won, öz sermayesi ise yaklaşık 352 trilyon won'dur.

Bu nedenle, yukarıdaki formüle göre Samsung Electronics'in borçlanma oranının %87,8 olduğunu görebiliriz. Sektör ortalamasına göre düşük seviyede bir borçlanma oranı sürdürdüğü görülmektedir ve bu da Samsung Electronics'in mali sağlamlığının nispeten yüksek olduğunu göstermektedir.

Bu şekilde hesaplanan borçlanma oranı, ilgili şirketin mali durumunu değerlendirmek ve yatırım kararını almakta referans olarak kullanılabilir.

Borçlanma Oranının İstikrarlı Aralığı ve Sektöre Göre Farklılıklar

Genellikle borçlanma oranı %100'ün altında ise iyi olarak değerlendirilirken, %200'ü geçtiğinde riskli olarak kabul edilir. Ancak bu kesin bir kriter değildir ve sektörlere göre borçlanma oranının uygun seviyesi değişebilir.

Üretim sektöründe, tesis yatırımları gibi büyük çaplı finansman ihtiyacı nedeniyle borçlanma oranı nispeten yüksektir, finans sektöründe ise müşteri mevduatları temel alınarak iş yapıldığı için borçlanma oranı düşüktür. Ayrıca, aynı üretim sektöründe bile gemi inşaatı gibi gemi inşası süresi uzun olan sektörlerde borçlanma oranı artabilir.

Öte yandan, son zamanlarda borçlanma oranına ek olarak, borçlanma bağımlılık oranı, faiz karşılama oranı gibi çeşitli mali göstergeler kullanılarak şirketin mali sağlamlığı kapsamlı bir şekilde değerlendirilmektedir. Borçlanma bağımlılık oranı, toplam varlıklardaki borçların payını gösteren bir göstergedir ve %30'un altında olması uygun seviye olarak kabul edilirken, faiz karşılama oranı, işletme karını faiz giderine bölerek elde edilen bir değerdir ve 1'den büyük olması işletme karıyla faiz giderlerinin karşılanabileceği anlamına gelir.

Yüksek Borçlanma Oranının Şirketlere Etkisi

Borçlanma oranının yüksek olması, şirketin öz sermayeye kıyasla yabancı sermayeye (borç) bağımlılığının yüksek olduğunu gösterir. Bu durum aşağıdaki gibi olumsuz etkilere yol açabilir.

  • Faiz giderlerindeki artış nedeniyle karlılıkta düşüşolur. Borçlara ilişkin faizler, şirketin sabit giderlerinden biridir ve borçlanma oranı ne kadar yüksek olursa faiz giderleri de o kadar artar. Bu durum, şirketin net karını düşürerek karlılığını olumsuz etkileyebilir.
  • Geri ödeme baskısındaki artış nedeniyle likidite riskioluşur. Borçlanma oranı yüksek olduğunda, alacaklılar geri ödeme baskısını artırabilir ve bu da şirketin likiditesini zayıflatabilir. Şirket yeterli likiditeyi sağlayamadığında, borçlarını ödeyememe (varsayılan) durumu ortaya çıkabilir.
  • Kredi notunun düşmesi nedeniyle finansman sağlamada zorlukçekilebilir. Yüksek borçlanma oranı, şirketin kredi notunun düşmesine yol açan faktörlerden biridir. Kredi notu düştüğünde, şirketin finansman maliyeti artar ve finansman sağlamak zorlaşabilir.
  • Yönetim haklarının tehlikeye atılmasıolabilir. Alacaklılar, geri ödeme baskısını artırmak için teminat olarak aldıkları hisseleri satarlarsa yönetim hakları tehlikeye girebilir.

Yatırım Kararlarında Borçlanma Oranını Kullanma Stratejileri

Borçlanma oranı, bir şirketin mali durumunu gösteren önemli göstergelerden biridir ve yatırım kararlarında aktif olarak kullanılabilir. Aşağıda borçlanma oranını kullanarak uygulanabilecek bazı stratejiler bulunmaktadır.

  • Güvenli bir yatırım için düşük borçlanma oranına sahip şirketleri seçmektir. Genellikle borçlanma oranı %100'ün altında olan şirketler nispeten güvenli olarak değerlendirilir. Ancak, sektör veya şirket özelliklerine göre kriterler değişebileceğinden, ilgili şirketin sektör ortalaması borçlanma oranıyla karşılaştırılması önerilir.
  • Yüksek büyüme potansiyeline sahip şirketleri bulmak için yüksek borçlanma oranına sahip şirketleri analiz etmektir. Borçlanma oranı yüksek olsa bile, şirketin büyüme potansiyeli yüksekse, bu riski göze alarak yatırım yapılabilir.Bu noktada mutlaka ilgili şirketin faiz karşılama oranını (İşletme Karı / Faiz Giderleri) da göz önünde bulundurmakgerekir.Faiz karşılama oranı 1'in altındaysa, işletme karının faiz giderlerini karşılayamadığı anlamına gelir.
  • Borçlanma oranının trendini takip etmektir. Borçlanma oranı geçici olarak yükselmiş olsa bile, trendin iyileştiği görülüyorsa gelecek beklentisi olumlu olabilir. Tersine, borçlanma oranı sürekli olarak artıyorsa, şirketin mali durumunun kötüleştiğini gösterdiğinden dikkatli olunması gerekir.

Sonuç

Bu şekilde, mali tablolar, farkında olmadığımız birçok farklı bilgiyi içerir. Bu nedenle, hisse senedi yatırımı veya iş planı oluşturma gibi konularda tereddüt ediyorsanız, mutlaka bir göz atmanızı öneririz.

Yorumlar0