Yaşadığımız dünya nasıl böyle oldu? Bu sorunun cevabını bulma yolculuğumuzda mutlaka geçmemiz gereken bir tarihsel olay vardır. O da 'Soğuk Savaş'tır. Soğuk Savaş dönemi aracılığıyla 20. yüzyılın nasıl şekillendiğini ve bu dönemi anlamak suretiyle günümüz dünya siyaseti ve toplumunun nasıl oluştuğunu da bir nebze anlayabileceğimizi düşünüyorum.
Soğuk Savaş'ın Başlangıcı: Dünyanın İkiye Bölünmesi
İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden sonra dünya, Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği merkezli iki bloğa ayrıldı. Bu da Soğuk Savaş (Cold War)ın başlangıcıdır.
Amerika Birleşik Devletleri, özgürlükçü demokrasi ve kapitalizmi savunan ülkeleri yönetti, Sovyetler Birliği ise komünizmi savunan ülkeleri yönetti. Bu iki blok, birbirinden farklı ideoloji ve rejimlere sahipti ve birbirlerini düşman olarak görüyorlardı.
Soğuk Savaş'ın başlangıcı, 12 Mart 1947'de Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Truman'ın Kongre'de yaptığı Truman Doktrini (Truman Doctrine) konuşmasıyla başladıTruman, Yunanistan ve Türkiye'nin Sovyet destekli komünist güçlerden tehdit altında olduğunu iddia ederek, bu ülkelere askeri ve ekonomik yardım sağlayacağını açıkladı.
Daha sonra Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği, birbirleriyle rekabet ederek dünyada etki alanlarını genişletmeye çalıştılar. Askeri güçlerini artırdılar, müttefik edindiler ve birbirlerinin etki alanlarını engellemek için çabaladılar. Ayrıca uzay yarışında da şiddetli bir rekabet içindeydiler.

Liberalizm
Nükleer Silahlanma Yarışı: Yok Etme Dengesi Arayışı
İki süper güç arasındaki gerilim, nükleer silahlanma yarışına yol açtı. Nükleer silahlar, insanlık tarihinin en güçlü silahlarıydı ve tek bir patlama ile sayısız insanı ve şehri yok edebiliyordu.
İlk kez nükleer silah geliştiren Amerika Birleşik Devletleri oldu. 6 Ağustos 1945'te Hiroşima'ya, 9 Ağustos'ta ise Nagasaki'ye atom bombası attı. Bu iki saldırı sonucunda Japonya teslim oldu ve İkinci Dünya Savaşı sona erdi.
Sovyetler Birliği de nükleer silah geliştirmeye başladı. 29 Ağustos 1949'da Kazakistan'daki Semipalatinsk'te ilk atom bombası denemelerini gerçekleştirdi. Böylece Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği nükleer silahlara sahip olarak dünyayı nükleer savaş korkusuna sürükledi.
Bu koşullar altında her iki taraf da 'korkunun dengesi' olarak adlandırılan bir stratejiyi benimsedi. Bir taraf nükleer silah kullandığında, diğer taraf da nükleer silahla karşılık verebilecek bir ortam yaratarak nükleer savaşı engellemeye çalıştılar.
Önemli Olaylar: Berlin Duvarı, Küba Füze Krizi
Soğuk Savaş döneminin önemli olayları çoğunlukla Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği'nin karşı karşıya gelmesiyle bağlantılıydı. Bunların arasında en dikkat çekici olanları Berlin Ablukası ve Küba Füze Kriziydi.
- Berlin Duvarı: 1948'den 1961'e kadar süren Berlin Ablukası, Batı Müttefiklerinin (Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık ve Fransa) Almanya'nın başkenti Berlin'i kontrol etmesine karşı Sovyetler Birliği'nin tepkisiyle başladı. Başlangıçta Berlin'e giden ulaşım yollarını engellemekle başlayan abluka, daha sonra Berlin şehrine bir duvar örülerek Doğu Berlin ile Batı Berlin'i birbirinden ayırmakla sonuçlandı. Bu olay, Soğuk Savaş'ın ne kadar ciddi olduğunu gösteren önemli bir örnekti ve sonrasında on yıllar boyunca Doğu ve Batı arasında gerilimi artıran faktörlerden biri oldu.
- Küba Füze Krizi: 1962 Ekim'inde, Sovyetler Birliği'nin Küba'da orta menzilli balistik füze üsleri kurmaya çalışmasıyla ortaya çıkan kriz, Soğuk Savaş döneminin en kötü krizlerinden biriydi. Amerika Birleşik Devletleri bunu kendi güvenliğine yönelik bir tehdit olarak gördü ve Küba denizlerini ablukaya alarak Sovyetler Birliği'nden üslerin kaldırılmasını istedi. 13 günlük bir karşı karşıya gelmenin ardından Sovyetler Birliği Küba'daki füzeleri çekmeyi kabul ederek kriz sona erdi.

Komünizm
Karşılaşmanın Sahası: Vekil Savaşları ve Casusluk Savaşı
Soğuk Savaş döneminde Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği, doğrudan askeri çatışmadan ziyade üçüncü ülkelerde yürüttükleri vekil savaşları ve casusluk savaşıyla birbirlerini dengelemeye çalıştılar.
- Vekil Savaşları: İki süper güç, kendi müttefiklerini veya uydu devletlerini destekleyerek üçüncü ülkelerde yaşanan çatışmalara müdahale etti. Bu vekil savaşlarından bazıları Kore Savaşı, Vietnam Savaşı, Angola İç Savaşı gibisavaşlardır.
- Casusluk Savaşı: Her iki ülke de bilgi toplama ve gizli operasyonlarla birbirlerini gözetledi ve engellemeye çalıştı. CIA ve KGB gibi istihbarat örgütleridünya çapında faaliyet göstererek karşı tarafın askeri tesisleri, bilim ve teknoloji, ekonomi bilgileri gibi konularda bilgi topladı. Çifte ajanlar, şifre çözme, dinleme gibi çeşitli yöntemler kullanıldı.
Kültür ve Sanatta Soğuk Savaş: Propaganda ve Tepkiler
Soğuk Savaş, siyasi ve askeri alanların ötesinde popüler kültür ve sanata da derin bir etki bıraktı.
- Propaganda: Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği, kendi değerlerini ve rejimlerini tanıtmak için film, müzik, edebiyat gibi çeşitli medya araçlarını kullandı. Hollywood filmleri özgürlük ve demokrasiyi sembolize ederken, Sovyet montaj tekniği sosyalist realizmi vurguladı. Pop müzik de rejim yarışının aracı olarak kullanıldı. Beatles veya Rolling Stones'un şarkıları Batı gençlik kültürünü temsil ederken, Rusya'dan Svetlana Zaharova devlet televizyonunda rejim propagandası için şarkılar söyledi.
- Tepkiler: Bazı sanatçılar, Soğuk Savaş döneminin gerçeklerine eleştirel bir yaklaşımla baktılar veya alternatif bakış açıları sundular. Andy Warhol'un 'Mao' serisi, Çin Komünist Partisi lideri Mao Zedong'un imajını tekrarlayarak güç ve ikonlaşmayı sorguladı. Soljenitsin'in 'Ceza Adası Takımadaları' romanı, Sovyet zorunlu çalışma kamplarının gerçeklerini ifşa ederek uluslararası alanda dikkat çekti.
Soğuk Savaş'ın Sonu: Demir Perde Çöküyor
1989'dan 1991'e kadar yaşanan bir dizi olay Soğuk Savaş'ın sonunu getirdi.
- Berlin Duvarı'nın Çöküşü (1989): Doğu Alman halkının kitlesel protestoları ve Batı Alman hükümetinin desteğiyle Berlin Duvarı yıkıldı. Bu, Almanya'nın birleşmesi ve Avrupa'nın bölünmesinin sona ermesinin habercisiydi.
- Malta Zirvesi (1989): Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George H.W. Bush ve Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov, Soğuk Savaş'ın sonunu ilan etmek üzere bir araya geldi. Bu zirvede her iki ülke nükleer silahları azaltmayı ve barışçıl iş birliğini taahhüt etti.
- Sovyetler Birliği'nin Çözülmesi (1991): Gorbaçov'un reform politikalarının başarısızlığı ve iç çatışmalar nedeniyle Sovyetler Birliği dağıldı ve Rusya'nın da aralarında bulunduğu bağımsız devletler ortaya çıktı. Böylece Soğuk Savaş döneminin ana güçlerinden biri olan komünist blok fiilen ortadan kalktı.
Soğuk Savaş Sonrası Dünya: Yeni Bir Düzenin Araması
Soğuk Savaş'ın sona ermesiyle dünya düzeni büyük bir değişime uğradı.
- Soğuk Savaş Sonrası Dönemin Başlangıcı: Soğuk Savaş döneminde karşı karşıya gelen Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği merkezli iki kutuplu dünya düzeni çöktü ve uluslararası arenada çeşitli ülkeler etki sahibi olmaya başladı.
- Çok Kutupluluğun ve Bölgeselciliğin Yükselişi: Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği'nin etkisinin azalmasıyla Çin, Avrupa Birliği (AB), Japonya gibi yeni büyük güçler ortaya çıktı ve her bölgede bölgeselcilik güçlendi.
- Uluslararası Örgütlerin Rolünün Güçlenmesi: Birleşmiş Milletler (BM), Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Ticaret Örgütü (WTO) gibi uluslararası örgütlerin rolü güçlendi ve uluslararası toplumun barış ve istikrarı, ekonomik kalkınmaya katkı sağlamaya devam ediyor.
- Bilgi Çağı ve Küreselleşmenin İlerlemesi: İnternet ve yapay zeka gibi bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle bilgi çağı hız kazandı ve ulaşım ve iletişimin gelişmesiyle küreselleşme ivme kazandı. Bu değişimler uluslararası toplumun karşılıklı bağımlılığını artırdı ve siyasi, ekonomik, kültürel gibi çeşitli alanlarda etkili oldu.
Soğuk Savaş'ın Dersleri ve Günümüz Üzerindeki Etkisi
Soğuk Savaş, insanlık tarihinin en şiddetli ideolojik çatışmalarından ve savaşlarından biriydi. Doğrudan askeri çatışma yaşanmasa da etkisi tüm dünyaya yayıldı ve sayısız can kaybına ve maddi hasara yol açtı. Ancak Soğuk Savaş'ın miras bıraktığı dersler de az değil.
- Güç Dengesi'nin Önemi: Soğuk Savaş, süper güçler arasında güç dengesi sağlandığında barışın mümkün olabileceğini gösterdi. Eğer bir taraf ezici bir güce sahip olsaydı, dünya bugün olduğundan daha büyük bir kaosa sürüklenebilirdi.
- Diplomasi ve Görüşmelerin Önemi: Soğuk Savaş boyunca Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği birbirlerine tam olarak güvenmedi ve her zaman askeri tehditleri göz önünde bulundurdu. Ancak aynı zamanda sorunları çözmek için diyalog ve görüşmelere de devam ettiler. Küba Füze Krizi veya Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması (INF) bunun en belirgin örnekleridir.
- İdeolojik Çatışmaların Tehlikesi: Soğuk Savaş, ideolojik çatışmaların ne kadar tehlikeli olabileceğini gösterdi. Farklı ideolojilere sahip gruplar arasındaki çatışma ve nefret, çoğu zaman gerçekçi çıkarları göz ardı ederek aşırı seçimler yapmaya zorlar.
Sonuç
Soğuk Savaş tarihine bakarak, geçmişin hatalarını tekrarlamadan geleceğe hazırlanabiliriz. Ayrıca bugün sahip olduğumuz özgürlük ve barışın, sayısız insanın fedakarlığıyla elde edildiğini unutmamalı ve her zaman minnettar olmalıyız.
Yorumlar0